Acemi Yürüyüşçünün Güncesi 2 – Fethiye – Kabak – Cennet Koyu

Acemi Yürüyüşçünün Güncesi 2 – Fethiye – Kabak – Cennet Koyu

01/05/2015

Sezer ve İbrahim’in bizlere saat 2 gibi katılmasından sonra Fethiye merkezden minibüse bindik.

Kişi başı 7TL gibi bir ücret ile Kabak’a ulaşabildik. Minibüsün durduğu yerden hemen aşağıya inen ufak bir patika var. İşte o patika Kabaktan yürüyüşe başlayacaklar için maceranın başlangıcı.

IMG_0327 (2)

Patikadan aşağıya doğru ilerledikçe Sarı-Kırmızı renkli işaretler bize yolumuzu gösteriyor. İşaretler bu parkurda oldukça net. Tahminimizce yenilenmişler. Sahile doğru yürümeye başladığımızda alabildiğince yeşillik, alabildiğince doğa bizi karşılıyor. İniş kısmı neredeyse hiç yorucu ve riskli değil. Sahile inmeye yaklaşık 10 dakika kala bir büfe ve bir çeşme bizi karşılıyor. Yol boyunca karşılaştığımız tek çeşme bu.

Sahile inişimiz yaklaşık 30 dakika sürmüştü ve oldukça rahattı. Ki biz acemilerin hesaba katmadığı Bir şey vardı; çantalarımızın ağırlığı 🙂

Her birimiz minimum 12 kg olan çantalarımızla birlikte Kabak’tan Cennet Koyu yönüne ilerlemeye başladık. Sponsorlu tabelalar harici Cennet Koyu’na giden yolda Cennet Koyu tabelaları bulunmakta (Yol boyunca sadece 3 tane. Geri kalanı işaretlerden takip edilmeli). Bu parkurda önemli bir öğe var. Yol boyunca su almak gibi bir şansınız yok. Kesinlikle son ihtiyaçlarınızı Kabak’tan temin etmelisiniz. Yoksa Cennet Koyuna gidene kadar içecek bir damla su bulamazsınız! Yol genel olarak yukarı yönde ilerliyor. Sırt çantalarımızın da bizi iyice yormasından dolayı bolca mola vermek zorunda kaldık. Parkurun bana göre 2 riskli noktası vardı. İlk risk 2. Cennet koyu tabelasını gördüğümüz kaya tırmanışı. 2.Risk ise Alınca tabelalarını geçtikten sonra mecburi sola dönmemiz gereken ve gereken taşa basma yeteneğini sergileyemezsek yaklaşık 30 metre kadar aşağıya düşebileceğimiz bir alandı. Biz yine de çantaları sırtımızdan çıkartmadan burayı aştık. Ayrıca yolu karıştırmamanız için Alınca tabelalarının hemen yakınında Cennet Kamping yazısı bulunmakta.

Yol genelinde devrilen ağaçlar vs. var fakat bunlar yolumuzu engellemiyor. Hatta Cennet Kamp’taki yöneticiler izleri yenilemiş. Yön kaybı kolay kolay olmuyor. Saat 15:30 gibi başladığımız yolculuğumuzda 17:30 gibi iyice yorulmuştuk fakat henüz yolumuz bitmemişti. Mustafa ve ben çantalarımızı ve arkadaşlarımızı geride bırakıp , ne kadar yol kaldığına dair bir keşfe çıktık. 10 dakika gibi bir mesafede bir koy gördük fakat bir sorun vardı. Koyda hiç kimse yoktu 🙂 Ama tam tepesinden şöyle harika bir manzara vardı. Alabildiğince deniz, alabildiğince mavilik…

IMG_0172

 

Hemen telefonuma sarılıp o esnada orada olan Fezal Kalkan’ı aradım ve güzel haberi aldım. Yaklaşık 20 dakikalık bir yolumuz kalmıştı 🙂 (Tabi ki doğru ekipmanla yürürseniz.)
Arkadaşlarımızın yanına dönüp , çantalarımızı kuşandık. Yaklaştığımızın bize verdiği güven ile fazla mola vermeden ama dinlenerek ufak kayaları aşarak, neredeyse koşarak Cennet Koyu’nu gördük.

Likya yolu kopya

Yaklaşık 18:45 gibi hedefimize vardık. Aşırı yorulmuştuk ve acıkmıştık. Sahile yakın bir lokasyona çadırlarımızı kurup , Alen Örnek önderliğinde ateşimizi yaktık. Su ısıtıp hazır makarnalarımızı yedik. Ve daha sonra yukarıda bulunan kamping alanını keşfettik. Ve günümüzü tamamladık. Aklımızda tek bir şey vardı.
“Bu parkur bizim için çok zor. Yarın sabah buradan kaçmalıyız. Ama nasıl?”
Fakat o işler öyle olmuyor 🙂 Gece denizin dalga sesleri ile uyuyan ekibimiz sabah çok değişmiş oldu. En çok da ben değişmiştim 🙂

Bir cevap yazın